30 Ocak 2010 Cumartesi

Bitkisel Tedavi




Bitkisel Tedavi

Merhabalar ;

Bugün sizlere çok önemli bir konuyu açıklayacağız. Konu başlığımız Bitkisel Tedavi olmuştur. Bitkisel tedavi çok detaylı bir konudur herşeyi denemenize ragmem hastalıktan kurtulamadıysanız sizlere en son çare olarak Bitkisel Tedavi'yi uygulamanızda fayda var. Buyurun yaptığımız araştırmalarımızı inceleyebilirsiniz ...

Bitkisel Tedavi

26 Ocak 2010 Salı

Bacakta Kil Dönmesi




Bacakta Kıl Dönmesi

Merhabalar ;

Bugün sizlere Bacakta Kıl Dönmesi ile alaka konuyu açıklayacağız. Bilindiği gibi kıl dönmesi çok zor geçirilen bir hastalıktır. Öncelikle doktora gitmenizi tavsiye ediyoruz. Buyurun yaptığımız araştırmalarımızı inceleyebilirsiniz ...

Bacakta Kıl Dönmesi

Bacakta Kıl Dönmesi

Kıl dönmesi bir çok kadın ve erkeğin ortak sorunlarından biridir. Ahmet Maranki’nin kıl dönmesi için soğan kürü tarifini uygulayarak kıl dönmesine sorununa çözüm üretebilirsiniz. İşte soğan kürü tarifi ve uygulaması

Kıl dönmesi için: Orta boy bir soğanı fırında veya tavada ısıtın. Dayanabileceğiniz kadar sıcaklıkta soğanı kıl dönmesi olan bölgenize koyarak bekletin.

Bu uygulamayı bir kaç kez tekrar edin. Soğan uygulamasının ardından kıl dönmesi olan bölgeyi gülsuyu ile temizleyin ...

25 Ocak 2010 Pazartesi

Soğan Suyu




Soğan Suyu

Merhabalar ;

Bugün sizlere anlatmak istediğimiz konumuz Soğan Suyu isimli konuyu sizlere açıklayacağız. Bilindiği gibi soğan suyu bir çok bitkisel tedavide kullanılmakta bunların neler olduğunu merak ediyorsanız doğru yerdesiniz.

Soğan Suyu



İnsanlığın tarihi kadar eski bir besin olan soğan bitkisi, sadece zayıflama ve bölgesel incelme için değil, aynı zamanda saç dökülmesi tedavisi, kanser tedavisi ve önleme, gastrointestinal sistemin sindirim işlevlerini düzenleme, dolaşım sistemini güçlendirme, kalp hastalıklarını önleme gibi bir çok faydalı etkisivardır. Bunun yanı sıra soğan, sağlıklı yaşam için geniş biçimde kullanılan şifa kaynağı bir bitkidir. Soğan suyunun aynı zamanda yağ yakıcı biyotermal enzimler taşıdığı da son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarla ortaya çıkmıştır. Son zamanlarda iyice yaygın hale gelen soğan özlü zayıflama hapları da soğanın bölgesel incelme ve yağ yakıcı özelliklerini kullanmada olanak tanımaktadır. Ancak soğanın suyunu bir mutfak robotunda sıkarsak, bu acımsı ama şifa dolu sıvı ile, herhangi bir ilaç tedavisine gerek kalmadan da pekala zayıflama ve incelme süreci başarıyla uygulanabilmektedir.

Geleneksel kore ve çin alternatif tıbbının bin yıllardır yaygın olarak kullandığı soğan suyu, fransızlar ve araplar tarafından da saç dökülmesi tedavisinde yaygın bir biçimde kullanılmakta ve hatta uzakdoğu ülkelerinde bir dizi işlemden geçirilerek ve damıtılarak, içerisindeki rahatsız edici keskin koku çıkarılmakta ve bir insanın rahatlıkla içebileceği bir kıvama getirilmektedir. DOlaşım sisteminni zayıflığı nedeniyle kış aylarında üşüme sıkıntısı çeken ve bu nedenle de dolaşımını hızlandırmak isteyen kişilere de soğan suyu tavsiye edilmektedir. Soğan suyunun içerisinde bulunan bazı enzimler, bir yandan metabolizmayı hızlandırarak vücudun kalori yakımını artırırken, diğer yandan da yağ yakıcı enzimler sayesinde kolayca vücuttaki yağ dokularını termojenik yollarla yok etmektedir.

Soğan suyunun sağladığı bu kalıcı ve hızlı zayıflama etkisi, gelecek zamanda soğan suyunun artık eczanelerde ve süpermarketlerde bir şifa kaynağı olarak halka sunulmasını kaçınılmaz hale getirmektedir ...

24 Ocak 2010 Pazar

Karpuz Diyeti




Karpuz Diyeti

Merhabalar ;

Bugün sitemizde diyetler hakkında bilgiler vermeye çalışacağız. En önemli diyetlerden birisi olan Karpuz Diyeti sizlere çok yabancı gelmeyen bir terim olmakla birlikte çok önemli bir diyet yöntemidir. Şimdi yaptığımız araştırmaları dikkate alarak alıştırınız ...

Karpuz Diyeti



1. Karpuz diyeti 4, 5, 6 ağustos tarihlerinde uygulanır. Ahmet Maranki’ nin önerdiği 2. karpuz detoksu (diyeti) ise 18, 19 ve 20 ağustos tarihlerinde uygulanır.

Peki karpuz detoksu nasıl uygulanır?

1. karpuz detoksu (diyeti) 4, 5, 6 Ağustos

** Sabah: Öncelikle 3 bardak bitki çayı içmelisiniz. Eğer kilonuz; 60-70 arasında ise yarım kilo karpuz, 70 den fazla ise 1 kilo karpuz tüketmelisiniz.

** Öğle: Öğle vakti de aynı şekilde 3 bardak bitki çayıyla beraber, kilonuza göre yarım veya 1 kilo karpuz tüketmelisiniz.

** Akşam: Akşam saatlerinde (gün batımından sonra) de aynı şekilde 3 bardak bitki çayıyla beraber kilonuza göre yarım ve 1 kilo karpuz tüketeceksiniz ...

23 Ocak 2010 Cumartesi

Keçi Boynuzu





Merhabalar ;

Genelde pahalı diye evlerimize konuk olamayan bitkilerden biridir keçi boynuzu...

Faydaları saymakla bitmeyecek cinsten olmasına rağmen bizim evlerimizde keçi boynuzu gibi yararlı bitkiler değil de fast food tarzı yiyecekler girer.

Aslında hastalıkların son zamanlarda artmasını uzmanlar buna bağlıyor. Fast food yiyecekleri bırakıp bir an önce kendi özümüze, kendi bitkilerimize dönsek çok daha iyi olacak gibi görünüyor.

İşte keçi boynuzunun faydaları :




Keçiboynuzu'nun Faydaları Yararlari


Keçiboynuzu kalsiyum bakımından çok zengindir (sütün 3 katı) İçindeki E vitamini sayesinde; öksürüğe, gribe, kemik erimesine ve kansızlığa iyi gelir


Balgam söktürür,göğsü yumuşatır,bronşları açar, sigara tiryakileri için faydalıdır ve nefes darlığına oldukça etkilidir.(Alerjik nefes darlığı çekenlere ısrarla keçiboynuzu pekmezi tavsiye edilir.)


Yüksek ham selüloz etkisi ile bağırsak rahatsızlıklarına ve gastrite etkilidir. Mide ve bağırsak gazlarını dışarı atarak mide şişkinliğini giderir.


Bağırsak kurdu, tenya, solucan gibi bağırsak parazitlerini temizler. Mideye kuvvet verir. Yüksek mineral ve vitamin içeriği ile de diş ve diş etleri üzerinde çok olumlu etkileri vardır.


Yüksek doğal şekerler, zengin mineraller (özellikle çinko) ve vitaminler (A , B , B2, B3, D) içeriği dolayısıyla doğal güç ve besin kaynağıdır.


Yüksek sodyum ve potasyum içeriği sayesinde tansiyon, karaciğer ve akciğer üzerine çok yararlı etkileri bulunmaktadır. Kanın zehirli maddelerini temizler.


İnsanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir.


Kalbe faydalıdır, kalp çarpıntısını önler. İnsan vücuduna giren radyasyonu dışarı atar.


İshale karşı mükemmel takviyedir. Kabızlık şikâyeti olanların da tüketmesi gereken bir meyvedir.


Bin derde deva olarak bilinen keçiboynuzunun, ağrı kesici, antiseptik, bağışıklık güçlendirici özelliği bulunuyor.


İktidarsızlığa karşı çözüm keçiboynuzudur. İktidarsızlık çeken erkeklerin hiç çekinmeden kullanabilecekleri keçiboynuzu kürü, iktidarsızlığa karşı mükemmel bir çözümdür.


Keçiboynuzu aynı zamanda sperm sayısını artıran özelliğede sahiptir. Aktif sperm sayısı az olan ve az sperm sayısından dolayı çocuğu olmama riski yüksek baba adaylarının kullanmasında büyük fayda vardır.


Keçiboynuzu iktidarsızlığa karşı iyi geliyor bunun için yapmanız gereken şu:



Hareketli sperm sayısını ve kalitesini artırıcı ve de erkeklerdeki iktidarsızlığa karşı olan bu kür için kaynamakta olan yaklaşık yarım litre suya 6-7 adet keçiboynuzunu küçük küçük kırarak atınız.


Ağzı kapalı olarak hafif ateşte 3 dakika kaynatınız. Kaynama süresi tamamlandıktan sonra ocağın altını kapatınız ve 20 dakika dinlendiriniz.


Dinlenme süresi tamamlandıktan sonra kaşıkla keçiboynuzu parçalarını çıkartınız. Soğuduktan sonra yarısını sabah aç karna, diğer yarısınıda akşam yatağa giderken içiniz.

Bu uygulamaya bir hafta boyunca her gün devam ediniz. Birinci haftadan sonra 3 ay boyunca her gün akşam yatağa giderken bir su bardağı içiniz. Daha sonraki aylarda zaman zaman uygulayınız.

Gördüğünüz gibi

keçi boynuzunun faydaları

saymakla bitmiyor.

19 Ocak 2010 Salı

Seylan




Seylan

Merhabalar ;

Bugün sizlere Seylan hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Seylan çok geniş kapsamlı bir konudur. Sizler için çok uğraştık ve en sonunda bulduğumuz konuyu sizlere sunmak istedik. Buyurun yaptığımız araştırmalarımızı inceleyebilirsiniz ...

Seylan



Bugüne kadar duyduğunuz tüm diyetleri bir kenara bırakın ve Seylan diyetiyle buluşun.. Yaz ayları yaklaşmışken özellikle kadınların genel problemi olan vücut problemlerine çözüm olacak tek diyet olarak görünüyor Seylan diyeti. Daha ince ve zayıf görünmek için birbirinden farklı yollar ve ipuçları deneyen kadınların artık bu yolları aramasına gerek kalmıyor gibi görünüyor. Doğal yollardan bir ay da 9 kilo verebilirsiniz, evet yanlış duymadınız. Dr. İsmail Ağar yazdı.

Zayıflamanın en etkili ve kesin formüllerini içinde barındıran Seylan diyeti özellikle çok zor kilo veren ve metabolizması çok yavaş çalışanlar için hazırlanmış etkili ve kolay bir diyet çeşididir. Seylan (Sri-Lanka) bölge insanı genel yapı ve itibariyle sağlıklı ve formda tutar. Bu diyetin kalp hastalıklarına yakalanma riskini de azalttığı bir gerçektir. Seylan diyetinde kullanacağınız baharatlar ise sağlık açısından çok kıymetli ve değerli baharatlardır. Baharatların günümüzde diyetler açısından çok önemli bir yeri vardır. Seylan diyetine başlarken kilo vermeye nerden başlayacağınızı beslenme.gen.tr olarak açıklıyoruz..

Vazgeçilmez değilsin, kenara çekil de yerine gelsin demeyeceğiniz tek baharat köri’dir. Evet yanlış duymadınız. Seylan diyetinde yemeklerinizde sürekli kullanacağınız baharat köri baharatıdır. Yapılan bilimsel ve teknik araştırmalara göre köri baharatının insan vücudun da yağ yakma işlemine çok katkı sağlayan ve yağların yakılmasında çok önemli bir yeri olduğu kanıtlanmıştır. Köri dediğimiz baharat, on çeşit baharat türünün karışımıyla oluşan bir baharattır. Nedir bu baharatlar ?

Kırmızı biber, demirhindi, hint cevizi, zencefil, kakule, karanfil, kişniş, biber, zerdeçal, kimyon’dan oluşuyor. Günümüzde bir çok sağlık sorunu yaşayan insanlarımız, özelikle tedavisi ağır olan kanser hastalarının da yanında yardımcısı oluyor. Bir çok kanser türüne karşı üstün etkili performans sergileyen köri vücudu zararlı hücrelere karşı koruyor, kolluyor temizliyor. Kanser riskini azaltıyor. Ayrıca köri’nin içinde bulunan zerdeçal, alzhemir ve diyabet hastalarının da tedavisinde etkili rol oynuyor.

18 Ocak 2010 Pazartesi

Gebe Kalmak icin Sogan Suyu




Gebe Kalmak icin Sogan Suyu

Eklenilen Konu ; Gebe Kalmak icin Sogan Suyu

Açıklama ;

Merhabalar ;

Bugün sizler için Gebe Kalmak icin Sogan Suyu isimli konuyu sitemize sunuyoruz. Sizler için konuları araştırmaya devam ediyoruz. İstekleriniz olursa bizlere bildirmeniz yeterli olacaktır. Buyurun araştırmalarımızı inceleyebilirsiniz ...

Gebe Kalmak icin Sogan Suyu



Doktor muayeneleri sonucunda tamamen sağlıklı bulunduğu halde zor hamile kalan bayanlar için... Hamile kalmayı kolaylaştıyormuş.

Kuru incirle yapılıyor bu kür. Daha etkili sonuç için bu kürden önce soğan kürü uygulamak gerekiyormuş.

İncir kürü:

- 7-8 tane kuru incir, yarım litre suda 5-10 dk haşlanacak. Daha sonra süzülüp suyu 1 gün içinde tüketilecek( İncirlerin yenmesine gerek yokmuş). Her gün taze hazırlanacak. 21 gün süreyle uygulanacak.

- Bu kürün daha etkili olması için, bu küre başlamadan önce 15 gün süreyle soğan kürü uygulanması gerekiyormuş. O da şöyle;

- Her gün yumurta büyüklüğünde bir kuru soğan, üzerine 2-3 çay kaşığı sumak eklerek yenecek. 15 gün bu kürü uyguladıktan sonra incir kürüne başlanabilir.

- Denemek isteyen arkadaşlarıma kolay gelsin. İnşallah isteyen herkes bebek sahibi olur. Allah bu duyguyu tüm isteyenlere nasip etsin...

17 Ocak 2010 Pazar

Burun Tikanmasi Kekik




Burun Tikanmasi Kekik

Merhabalar ;

Bugünkü konumuz Burun Tikanmasi Kekik olmuştur. Çok önemli bir konu olan Burun Tıkanması kimi zaman şakalaşma esnasında arkadaşlarınız tarafından ağzınızın kapatılmasıyla boğulmalara kadar gidebilmekte şimdi sizler için yayınlamaya çalışacağımız muhteşem konumuz sizlerle. Buyurun inceleyebilirsiniz ...

Burun Tikanmasi Kekik



Taekwondo müsabakalarında burun tıkanıklığı sporcu performansını olumsuz etkileyen nedenlerden biridir.Bu nedenle sporcuların müsabaka ve antrenman öncesinde bu konuya dikkat etmeleri gerekir.Burun kanalı 2 nedenle tıkanır
1-Anatomik bir neden vardır
2-Hastalık nedeni
Bu iki sebepten dolayı ağız yoluyla nefes alınmaya başlanır.Performans azalır ve dayanıklılık düşer.Taekwondo müsabakalarının sabah başlayıp geç vakte kadar sürdüğünü ve sporcuların bol oksijene ihtiyaç duyduklarını düşünürseniz ağız yolu ile nefes alma sporcu performansı için yetmeyecektir.
Burun tıkanıklığı belirtileri:
1-Burundan nefes alma zorluğu
2-Yüzde ağrı
3-Baş ağrısı
3-Sık hapşırma ve kuru öksürük
4-Hırıltı
5-Koku alma duyusunun azalması
6-Burun eğriliği
Görüldüğü gibi burunun tıkanması ile ağızdan nefes alma sadece yetersiz oksijenleşmeyi değil beraberinde baş ağrısı ve huzursuzluğu da getirir.
SEBEPLERİ:
Burun eğrilikleri
Burun yaralanmaları
Saman nezlesi ,grip vs. hastalıklar
sinüzüt veya kronik burun enfeksiyonu
Sigara içmek
NASIL ÖNLENİR:
Tıkanmaların pek çoğu önlenemez.Alerjik reaksiyonlar tıkanmanın sebebi ise altta yatan alerjik sebebe bağlı tıbbi tedavi gerekir
Evde hava arıtma ,ısıtma ve temizleme sistemi kullanmak gerekir.
Burun poliplerinde ve burun eğriliklerinde ameliyat gerekir.
Hastalığa bağlı tıkanmalarda hastalığın tedavisi şarttır.
BURUN EĞRİLİĞİ KOMPLİKASYONLARI
Performans düşmesi
Tekrarlayan burun kanamaları
Uyuma güçlüğü ve kronik yorgunluk
Sünüzit
Orta kulak iltihabı
Tekrarlayan burun enfeksiyonları
TEDAVİ
Doktorunuzun dediklerine uyunuz
yardım amaçlı olarak:
Esas tedavi:Alerjik bozukluklar için doktor önerisi
Burun eğriliği ve polipleri için: ameliyat
Evde tedavi:
Tüm alerjik koşulların yok edilmesi
Yatak odasındaki halı ,battaniye vs eşyanın uzaklaştırılması
Duvar ve yerlerin nemli bezle temizlenmesi
Yatağın temizliği
Sadece kilimler kullanın kilimler her hafta yıkanabilir.
Her zaman yıkanabilir yatak çarşafları kullanın
Pencere ve kapıları kapalı tutun
Tozlu nesnelerden uzak durun
Her türlü ev hayvanını uzaklaştırın
İLAÇ:
Vücudun alerjik dayanıklılığını arttırmak için antihistaminikler, delcostenjanlar,( ödem çözücüler) Kortikosteroid damlalar veya spreyler, kromalin burun spreyleri tavsiye edilir. Bu ilaçlar belirtileri azaltır ama tedavi etmez.
PRATİK BİLGİ:
Taekwondoda burun tıkanıklığı genelde müsabaka öncesinde enfeksiyona bağlı olarak veya müsabaka esnasında gerçekleşir.Burun eğriliği veya alerjik nedenlere bağlı olan tıkanmalar zaten önceden bilinen nedenler olduğu için tedbiri alınmıştır.
Müsabaka öncesi larenjit, farenjit veya gribal bir enfeksiyon sonucu burun tıkanmanız varsa o gece muhakkak surette burun tıkanıklığını çözmeniz gerekir.Çünkü burun tıkanıklığı sonucu ağızdan nefes alma beraberinde ağız kuruluğu, öksürüğü de beraberinde getireceğinden rahat uyumanızı engeller ve kabuslarla dolu uykusuz bir gece geçirmenize neden olur.Bu nedenle doktora çıkmanız ve gerek hastalığa karşı gerekse burun tıkanıklığına karşı önlemlerinizi almanız gerekir.Doktora çıkma için illa yüksek ateşi veya halsizliği beklemeyin.Bir yıl boyunca hazırlandığınız müsabakadan vazgeçemezsiniz, hasta hasta çıkmak zorundasınız, ancak hastalığın neden olduğu burun tıkanıklığını kısmen açarak yan etkilerini ortadan kaldırabilirsiniz.Kendi kendinize limon suyu,ıhlamur, kekik içerek tedavi yollarına sapmayınız.Mikrobik veya virütik bir hastalığın tedavisi doktor ve ilaçtan geçer.Bunun için sizi bir gün sonraki müsabakaya hazırlayacak en uygun çözüm burun kanallarını açıcı damlalar ve spreylerdir. Bunlar doktor tavsiyesi ile kullanılır.
Eğer gribal bir enfeksiyonunuz varsa burun tıkanıklığı belirtileri başlamış ise :
1-Kamptaki odanızı hemen ayırtmalı
2-İlaçlarınızı düzenli kullanın
3-Müsabaka bitimlerinde arkadaşlarınızdan uzak durunuz
4-Maç aralarında temiz havaya çıkınız ve burun kanallarını sık temizleyiniz
5-Asla başkalarının havlu ve ekipmanını kullanmayınız, kendi özel havlunuzu başkasına vermeyiniz..Çünkü aynı problemi 4 gün sonra müsabakaya çıkacak olan arkadaşınızda oluşturabilirsiniz.
Piyasada eczanelerdeki isim çeşitleri olarak:
Otrivinenasal, forialnasal, nostil spiray gibi isimler altında satılırlar.Bunlar genelde yan etkileri olmayan burun açıcılardır.Ayrıca doktor kontrolünde verilmesi gereken daha etkin açıcılarda varır.Sizin kendi başınıza alıp kullanabileceğiniz en zararsız burun yolu açıcı ise serum fizyolojiktir.Bu durumlarda, serum fizyolojik dışındaki her ilacı doktor muayenesi sonucu kullanınız.Tabi ki bunlar tedaviye yönelik ilaçlar değil yardımcı ilaçlardır.Tam tedavi için hastalığın iyileşmesi gerekir.Burada bahsedilen konu, tam maç günü sizi talihsizce yakalayan gribal veya başka bir nedenle olan hastalık sonucu burun tıkanıklığınızın sizi rahatsız etmemesine çalışmaktan ibarettir.Çünkü hasta bile olsanız bir yıl boyunca belki de tek kez çıkabileceğiniz maçtan feragat edip katılmamanız söz konusu olamaz.Hiç bir sporcu buna razı olmaz.

Müsabaka esnasında hiç bir nedene bağlı olmaksızın burun tıkanıklığı söz konusu olabilir.Her maçtan sonra kesinlikle lavaboya gidilerek eller yüzler ve burun kanalları temizlenmelidir.İlk maçta buruna bir darbe almış iseniz ve burun kanamanız olmuş ise ikinci maçta burununuz tıkalı çıkmamalısınız.Geçen zamanda tuvalete gitmeli ve kanama durmuş ise burun kanalını temizleyerek aşmalısınız.Çünkü kanama sonucu burun kanalınız tıkalıdır.

Eğer normal periyodik antrenman seanslarında burun tıkanıklığı söz konusu ise ve bu bir hastalığa bağlı olarak gelişiyorsa şikayetler geçene ve hastalığınız iyi olana kadar antrenmanlardan hem sizin ve hem de diğer sporcuların sağlığı açısından uzak durunuz ...

16 Ocak 2010 Cumartesi

Maydonozun Faydalari, Maydanozun Faydalari




Maydonozun tadını birçok insan sevmez. Bu nedenle sofralarımızda pek bulundurmayız. Aslında maydonozun faydaları nı bir bilsek hepimizin evinde maydonoza yer verilir.

İşte uzmanların kaleminden maydanozun faydaları ...

Maydanoz bir provitamin A (Beta karoten ) kaynağıdır. Bu özelliği ile görme gücüne, kılcal damar sistemine, adrenal bezine ve troid bezine iyi gelir. Ayrıca potasyum, kükürt, kalsiyum, magnezyum ve klorin yönünden de zengindir. Maydanoz suyundaki yüksek klorofil miktarı kanı arttırarak oksijeni metabolize eder ve böbreklerin, karaciğerin, idrar yollarının temizlenmesine yardım eder. Sindirim enzimlerini uyararak sindirim rahatsızlıklarını dindirir. İnce bağırsaktaki peristaltik hareketleri arttırır. Bir tutam maydanoz günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar.

* Kanı temizler, kansızlığa, mesane iltihaplanmasına, kum, böbrek taşı ile tansiyona, şişmanlığa, böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarına, damar sertliğine etkilidir. Maydanoz suyuna bal ve limon ilave edilerek günde 1-2 bardak içilir. Böbrek rahatsızlıklarında; 4 bardak suya 1 demet maydanoz yıkanır konur, 5 dakika kaynatılır, süzülür. Günde 3 kere 1'er çay bardağı içilir.
* Tohumları idrar ve safra söktürücü, adet kanamalarını kolaylaştırıcı nitelikleri vardır. Maydanoz, aybaşı sancılarını keser, adetleri düzenler, ağrıları giderir, akıntıları keser. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder. Gazın dışarı atılmasını sağlar.
* Grip ve nezleyi geçirir, balgam söktürür, terletir, ateş düşürür. Kan şekerini normal seviyede tutar, kansere karşı koruyucudur, vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar, romatizma hastalığına ve sarılığa iyi gelir.
* Yatmadan önce ağızda çiğnenen bir demet maydanoz rahat uyumayı sağlar. Bulantılarda ve nefes darlığında bir tutam maydanozu iyice çiğneyerek yutmak kişiyi rahatlatır.
* Anne sütünü azaltır. Emzikli kadınların süt kanalı tıkanmalarında maydanoz lapası uygulanır. Yara, kesik ve morartıları iyileştirir. Kulak ve diş ağrısına iyi gelir.
* Afrodizyaktır
* Sivilceli, lekeli, pürüzlü ve kırışık ciltlerde parlaklılık ve pürüzsüzlük verir. 2 bardak kaynatılmış suda, 1 demet yıkanmış maydanoz sapları ile beraber üstü kapalı olarak kısık ateşte 5 dk. Kaynatılır.20 dk. Demlenmeye bırakılır süzülür. Böylece etkili cilt losyonu ve lapası elde edilir.Temiz cilde lapası sürülüp 20 dk bekletilir, sonra süzülen maydanoz suyu ile cildi yıkanır. Her gün günde birkaç kez uygulanır.
* Saçları besler, parlatır, dökülmeyi yavaşlatır. Saçlar maydanoz suyu ile yıkanır.
* Arı ve haşarat sokmalarında sokulan yere sürülürse ağrıyı giderir.

KULLANILIŞI: Birkaç taze yaprak, bir litre suda kaynatılarak günde iki fincan içilir. Kuru yapraklardan elde edilen toz, günde iki tutam içilebilir. Kompres ve gözler için losyon ve şampuanı yapılır. Astım, menopoz, ağrılı adet görme ve öksürük için yukarıdaki kaynamaya birkaç kök ve yarım avuç tohum atılarak el ayak banyoları yapılır. Lapası kıyılmış yapraklardan yapılır.

* Şeker hastalığında: 3 demet maydanoz ezilir, 6 bardak suya konulur, üstü kapatılır, 30 dakika demlemeye bırakılır, sonra süzülür, üzerine 1,5 su bardağı taze sıkılmış limon suyu ilave edilir. Her gün sabahları aç karnına 1 bardak içilir.

UYARI: Maydanoz suyu 60 gr'dan fazla ve tek başına içilmemeli. Havuç-elma suyuyla içilebilir. Böbrek iltihabı olanlar yememelidir.

Zeytinin Faydalari




Kahvaltıların vazgeçilmezi olan zeytini sadece tadı için yeriz. Aslında zeytin gerçekten mucizevi bir yiyecek...

Yazımıza başlamadan önce bu yazının tamamen özgün olduğunu ve başka hiçbir sitede bu yazıyı bulamayacağınızı belirtmek isteriz.

Zeytinin Faydaları

Zeytin yiyin, kanseri yenin !

Başlıktan da anlaşılacağı gibi zeytin kanseri önlüyor. Bilimsel olarak kadınlarda göğüs kanserine engel olduğu geçtiğimiz yıllarda açıklandı. Bir başka yabancı üniversitedeki araştırmalara göre ise zeytinyağı gibi bitkisel yağlarda bulunan bir yağ olan B-sitosterol’ün, prostat kanseri hücrelerinin oluşumunu engellemede yardımcı olabildiği belirtilmiştir. Oxford Üniversitesi’ndeki doktorlar tarafından yürütülen son araştırmada da, zeytinyağının bağırsak kanserine karşı koruyucu özelliğe sahip olduğu bulunmuştur.

Eklem Enfeksiyonu Hastalığını Önlüyor !

Araştırmacıların raporlarına göre bol miktarda zeytinyağı ve pişmiş sebze yiyen insanların eklemlerdeki kronik enfoksiyonel bir hastalık olan romatizmal artrit geçirme riskleri azalmaktadir.

Kemiğin Gelişimine Katkıda Bulunuyor !

Sizinde gördüğünüz gibi
zeytinin faydaları saymakla bitmiyor. Özellikle çocuklarda ve gençlerde zeytin tüketimi kemik gelişimine katkıda bulunuyor.

Yaşlanmayı Geciktiriyor

Sadece çocuklarda ve gençlerde değil, orta yaş ve yaşlılar diyebileceğiz yaş gruplarında da zeytinin faydası büyük. Herkesi bunalımlara düşüren, psikolojik sıkıntılar oluşturan yaşlılık korkusu zeytin sayesinde gecikiyor.

Bir başka yazımızda görüşmek ümidiyle, sağlıklı ve mutlu günler...

15 Ocak 2010 Cuma

Alzaymir




Alzaymir

Merhabalar ;

Bugün sizler için Alzaymir isimli konuyu paylaşmak istiyoruz. Alzaymir çok zor bir hastalık olup çok uğraştırıcı etkileri bulunmaktadır. Yıllarca bu hastalığı çekip kurtulabilen çok az insanın olduğunu biliyoruz. Buyurun Alzaymir ile ilgili bütün gerçekleri gün yüzüne getirelim. Yaptığımız araştırmalarımızı inceleyebilirsiniz ...

Alzaymir



Alzheimer hastalığı
Alzheimer hastalığı (AH), 65 yaşın üzerindeki insanlarda demansın (bunama) en sık nedeni...

alman doktor alzheimer tarafından 1906 yılında keşfedilmesine rağman henüz kesin bir tedavisi yoktur. bugün yaşlılarda kalp hastalıkları, kanser ve inmeden sonra en çok kişinin mustarip olduğu hastalık olarak biliniyor. yüksek maliyetli hastalıklar arasında ise kalp hastalıkları ve kanserden sonra üçüncü sırada yer alıyor.
alzheimerı kazı çalışması sonucu yolların tıkanmasına benzetebiliriz. bilinmeyen nedenlerle beynin bazı yerlerinde protein birikmesi sonucu sinir hücrelerinin hasara uğrayarak uyarıları gerekli yerlere ulaştıramaması başka bir deyişle iletişim ağında kopukluklar meydana gelmesidir.
hastalığın seyri ise iki yerde belirgin farklılıklar gösteriyor ve üç evreye ayrılıyor.
başlangıç evresi:
*isimleri, tarihleri olayları, eşyaların yerini unutma
*kelimeleri bulamama, yanlış kullanma
*soruları tekrarlama
*yolları, mekanları karıştırma
*işte verimliliğin düşmesi
*çevresine ve hobilerine ilgide azalma
*hastalığını kabul etmeme
orta evre:
*unutkanlıklarda artma, yeni hiçbir şey öğrenememe
*insanları tanıyamama
*yıkanma, giyinme gibi gündelik işlerde yardım ve hatırlatma ihtiyacı
*ruhsal ve davranışsal değişiklikler: depresyon, uyku bozukluğu, hayaller görme, çabuk sinirlenme vb.
*amaçsız dolaşmalar
ileri evre
*ailesini bile tanıyamama
*yürüme, yemek yeme güçlüğü
*altına kaçırma
*ciddi davranış bozuklukları
*sonunda tam bakım ihtiyacı
unutulmamalıdır ki alzheimerlı bir insan sadece hatırlama güçlüğü çeker, aptal değildir. duygularını kaybetmemiştir. daha fazla sevgiye, ilgiye ve özene ihtiyacı vardır. varlığının gerekliliği, ihtiyaç duyulduğu ona kesinlikle hissettirilmelidir. adeta bir çocuk ilgisi gösterilmeli ancak bir yetişkin gözüyle bakılmalıdır. bu yüzden de hasta yakınları için de yıpratıcı, yorucu olmaktadır. hasta yakınlarının yüzde elliye yakın bir oranının depresyona girdiği kayıtlara geçmiştir. bazılarının işlerini değiştirmek hatta bırakmak zorunda oldukları da başka bir tespittir.
alzhemier hakkında başka bir yanılgı ise yaşlılığın doğal ve kaçınılmaz bir sonucu olduğudur. alzheimerın kesin bir tedavisi olmamakla birlikte amansız değildir. genç yaştan itibaren yapılan beyin egzersizleri, erken teşhis hastalığın seyrini yavaşlatabilir.
günlük yaşam işlevlerini etkileyecek düzeyde bellek kaybı
günlük yaşam işlevlerini yerine getirmede zorluk çekme
basit kelimeleri bulmada güçlük çekme
zaman ve mekanları karıştırma
yargıya varma ve karar vermede güçlük çekme
pratik düşünme becerisinde güçlük çekme
sık kullanılan eşyaları yanlış yere koyma
ruh hali veya davranışlarda değişiklik gösterme
kişilik değişiklikleri gösterme
alışılagelmiş işler ve sorumluluklardan kaçma
bu on belirtiden birkaçını gözlemleyip yakın bir zamanda doktora gitmeniz teşhisi önceye alabilir ...

14 Ocak 2010 Perşembe

Kolesterol




Kolesterol

Merhabalar ;

Bugünkü konumuz sizleri çok ama çok yakından ilgilendirmekte Kolesterol isimli konuyu sitemize ekliyoruz. Sizler için çok önemli olan yaptığımız araştırmalarımızı incelemeden önce doktor arkadaşlarımızı arayarak bilgi almanızı önemle tavsiye ediyoruz. Buyurun yaptığımız araştırmalarımızı inceleyebilirsiniz ...

Kolesterol



Kolesterol, yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir. Kolesterol, beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar, kaslar, karaciğer başta olmak üzere tüm vücutta yaygın olarak bulunur.
Vücut kolesterolü kullanarak hormon (kortizon, seks hormonu), D vitamini ve yağları sindiren safra asitlerini üretir. Bu işlemler için kanda çok az miktarda kolesterol bulunması yeterlidir.
Eğer kanda fazla miktarda kolesterol varsa, bu kan damarlarında birikir ve kan damarlarının sertleşmesine, daralmasına (arteriyoskleroz) yol açar. Arteriyosklerozda damar duvarında biriken tek madde kolesterol değildir; akyuvarlar, kan pıhtısı, kalsiyum... gibi maddeler de birikir. Toplumda, arteriyoskleroz için damar sertliği, damar kireçlenmesi gibi ifadeler de kullanılmaktadır.
Damarlar tüm vücutta yaygın olarak bulunur ve kalp, beyin, böbrek... gibi organlara kan taşıyarak bu organların görev yapmasını sağlar. Kolesterol, hangi organın damarında birikirse o organa ait hastalıklar ortaya çıkar. Örneğin, kalbi besleyen atardamarlarda (koroner arterler) kolesterol birikimi olursa, göğüs ağrısı, kalp krizi gibi sorunlar oluşur. Böbrek damarlarında kolesterol birikimi ise, yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir
Kolesterol, yağımsı bir maddedir. Normal koşullarda, yağ suyun içinde çözünmez. Kolesterol de su özelliklerini taşıyan kanda normal koşullarda çözünmez. Kolesterol, kanda çözünmesi ve taşınması için karaciğerde bir protein ile birleştirilir. Bu kolesterol ile protein birleşimine lipoprotein adı verilir ...

13 Ocak 2010 Çarşamba

Misvak Bitkisel Tedavi




Misvak Bitkisel Tedavi

Merhabalar ;

Sizler için bugün Peygamber Efendimiz içinde önemli olan Misvak'ı anlatacağız. buyurun yaptığımız araştırmalarımız full olarak sitemizde çok rahatlıkla araya bilir ve takip edebilirsiniz ...

Misvak Bitkisel Tedavi

Misvak Bitkisel Tedavi



İki çenekliler sınıfının, salva doraceae familyasından, Doğu Afrika'dan Hindistan'a kadar uzanan bölgelerde yetişen küçük bir step ağacıdır. Odunu çok liflidir. Dallarının ucundaki kısım diş fırçası yerine kullanılır. Meyvesi de yenebilir.

1. Misvak, ağız için temizlik, Allahu Teala`nın rızasına sebep ve gözlere de ciladır, (1)
2. Misvak ağız için temizliktir ve Aziz ve Celil olan Allah`ın rızasına sebeptir. (2)
3. Misvakta on hassa vardır: Ağzı tatyib eder, diş etlerim güçlendirir, göze cila verir, balgamı giderir, dişin çürümesini önler, sünnete uygun olur, melaikeyi sevindirir, Rabbi razı eder, hasenatı artırır, mideye sıhhat verir. (3)
4. Misvak kullanın. Zira misvak ağzı temizler ve Rabbin rızasını kazandırır. (4) Bu hadis-i şeriflerde misvakın faydaları zikrediliyor. Misvak kullanmak, ağız için temizlik ve hoşluk sebebidir. Fırçalanmayan dişler sararır, aralarında ve diplerinde gıda artıkları birikir. Bunlar ağız kokusuna ve diş çürümelerine sebep olurlar. Diş etlerinde iltihaplanmalar olur. Misvak kullanmakla dişlerin çürümesi ve diş etlerinin iltihaplanması önlenir. Misvakın gözlere canlılık vermesi ve balgam söktürücü etkisi kimyasal özellikleriyle ilgilidir.
Allah-u Teala güze! olan şeyleri, temiz olan şeyleri; peygamberinin tavsiyelerine uyulmasını sevdiği için, misvak kullanılmasından hoşnut olur. Melekler de temiz olan şeyleri severler ve kötü kokulardan rahatsız olurlar. Onun için on!ar da sevinirler.
5. Misvak, erkeğin fesahatini artırır. (5) Fesahat, güzel konuşmak demektir. Sesin oluşumunda dişlerin de fonksiyonu olduğu için, temiz ve bakımlı dişlerin sesin güzelleşmesine katkıda bulunacağına işaret ediliyor.
6. Niçin sararmış dişleriniz ile huzuruma giriyorsunuz? Misvak kullanınız! (6) Bu hadis-i şerifte ağız ve diş bakımı yapmayanlara bir azarlama var. Kendilerine zarar verdikleri gibi, çevredeki kimseleri de kötü görünüşleri ve ağız kokularıyla rahatsız edeceklerine işaret ediliyor.
7. Şu dört şey peygamberlerin sünnetlerindendir: Sünnet olmak, koku sürünmek, misvak kullanmak, evlenmek. (7) Peygamberler insanlığın rehberleridir. Peygamber (sav) Efendimizden önceki peygamberlerin de ağız ve diş bakımına önem verdikleri, misvak kullandıkları ifade ediliyor.
8. Misvak ve cuma guslü her Müslüman için gereklidir. (8)

Buraya kadar misvakın lüzumu ifade edildikten sonra, bundan sonraki hadis-i şeriflerde Rasulûllahın uygulaması anlatılıyor:

Cilt Lekeleri




Cilt Lekeleri

Merhabalar ;

Bugün sizler için muhteşem bir konu paylaşıyoruz. Cilt Lekeleri isimli konuyu sizler için anlatmaktan gurur duyuyoruz. Yapılan araştırmalarımızı sizler için sitemize ekledik. Buyurun yaptığımız araştırmalarımızı inceleyebilirsiniz ...

Cilt Lekeleri



Cilt lekelerinin giderilmesinde uyğulanan Doğal tedavi yöntemlerinden gerçekten işe yarayanlar ve kullanımının diğerlerine oranla daha fazla olanlarını birarada toplayıp sizlerle paylaşmak istedim.
Tariflerin etkileri cilt tipine göre farklılıklar göstermektedir.
Cilt sorunlarınız için öncelikle Doktora başvurmanız gerektiğini bir kez daha hatırlatalım.
Elma Sirkesi :

Aynı miktarlarda Su ve Elma sirkesini bir kapda kaynatın
Daha sonra bu karışım ile yüzünüze buhar banyosu yapın.
Ayrıca gene Aynı miktarlarda Su ve Elma sirkesini ile yüzünüzü 3-4 günde bir silerek de cilt lekelerinizden kurtulabilirsiniz.

Anason Tohumu :
Anason tohumları bir kaba konarak üstünü kapatıncaya kadar su eklenir ve kaynatılır. Tohumlar süzülerek atılır ve elde edilen su soğuduktan sonra cilde masaj yapılarak sürülmesi haline cilt lekelerin önlenmesi ve canlılık kazanması sağlanır.

Arpa Unu :
Arpa unu hamur haline getirilerek yüze maske halinde sürülür ve 2 saat süresince bekletilir. Bu işlem sonucunda yüzdeki lekeler yok olur.

Aşk Otu :
Aşk otu kökü kaynatılarak elde edilen sıvı, yüzdeki lekeleri yok eder.

Biberiye :
Biberiye, merhem haline getirilerek vücuda sürülerse cildi güzelleştirir, kırışıklıkları giderir. 2 gram kurutulmuş biberiye yaprağı ve çiçeği bir tas içinde 20 dakika kaynatılarak, vücut yıkandığında güzelleştirir, pürüzsüz hale getirir.


Maske :
Haftada bir gün bir tatlı kaşığı süzme yoğurt ve bir çay kaşığı karbonatı karıştırın. Cildinizde bir saat bekletip ovarak çıkarın.
Bir çorba kaşığı eşit miktarda mısır unu , ıslatılmış kil, el kremi ve suyu karıştırın ve cildinize sürün. 5 dakika ovarak peeling yapın.
Bu, cildinizdeki ölü deriyi çıkarır ve porselen gibi cilde sahip olursunuz

12 Ocak 2010 Salı

Varis




Varis

Merhabalar ;

Bugün sizler için çok değişik bir konu üzerinde durmaya çalışacağız. Varis isimli konumuz çok dikkat edilmeli sadece buralardan araştırılmak yerine çok önemli bir olay olan Varis hafife alınacak bir konu değildir. Bu yüzden en yakın zamanda doktor arkadaşlarımıza gitmenizi tavsiye ediyoruz. Buyurun yaptığımız araştırmalarımızı inceleyebilirsiniz ...

Varis



Bu durum damarların deri yüzeyinde görünür hale gelip morarması ile kendini gösterir. Ayak bileklerinde şişlikler oluşabilir. Uzun süre ayakta kalındığında bacaklarda ağrı ve karıncalanma hissedilir. Normalde atar damarlar tarafından hücrelere kadar taşınan oksijenli kan, kullanıldıktan sonra ven adı verilen toplar damarlar tarafından kalbe taşınır. Her organın kendine ait, kirli kanı taşıyan bir toplar damarı bulunur. Hepsinde olmasa da genelde bu damarlarda kanı kalbe doğru yönlendiren ve geri kaçmasını engelleyen kapakları var.
Vücudun tüm yükünü taşıyan bacaklardır. Kanın yerçekimine karşı ayak parmaklarından başlayarak yukarı doğru kalbe geri dönmesi, bir nehirin tersine akması kadar zor. Atardamarlarda kanı pompalayan kalptir. Bu görevi bacaklarda kas pompası adını verdiğimiz baldır adeleleri üstlenir. Özellikle dizaltındaki baldır adeleleri yürürken kasılarak kirli kanın büyük kısmını taşıyan kaslar arasındaki iç toplar damarları sıkıştırarak kanın kalbe doğru ilerlemesini sağlarken, kapaklarda kanın geri kaçmasını engeller.
Tıpta kronik venöz yetmezlik adı verilen varisler (özellikle bacaklarda) bu mekanizmanın bozulması sonucunda toplar damarların belirginleşerek, genişlemesi ve kıvrımlaşmasıdır.
Varisler tedavi edilmezse başka sorunlara yol açar mı?
Varis tedavi edilmezse ciltte çeşitli ödemlere sebep olabilir. İlerleyen varis kan dolaşımında da önemli problemlere yol açabilir. Bu yüzden varislerin ilerlemesine engel olmak gerekir.

Aventurin




Aventurin

Merhabalar ;

Sizler için bugün Aventurin isimli taşın etkilerinden bahsetmek için bulunuyoruz. Aventurin isimli taş kizler, Başak, Terazi burçları için çok önemli etkileri olan bir taşmış şimdi sizler için bu konuyu sitemize ekliyoruz. Buyurun araştırmalarımızı inceleye bilirsiniz ...

Aventurin



Fiziksel gücü ve canlılığı artırır. Özellikle kalp sağlığı için olumlu etkileri olan bir taştır. Strese karşı kullanılabilir.
Metalik parıltılar saçan ve tanecikli bir yapıya sahip, açık yeşil bir Kuvars türü olan Aventurine aynı zamanda Yıldız Taşı da denmektedir.
Kalbin yakınına yerleştirildiğinde, kalbi diğer insanların olumsuzluklarından koruyacak bir enerji yayar.
Bu taşın Yeşim taşı ve Pembe Kuvars arasında bir yumuşaklığı vardır. Sizin, fazla hassaslaşmadan yumuşak ve açık yürekli olmanızı sağlar.
Kalbini kapattıktan sonra şimdi yeniden açmaya hazırlanan kimseler için yatıştırıcı bir etki yapar.
Bu pürüzsüz taşı göğsünüzün üzerinde doğrudan cildinize temas ettirmek en iyi yoldur. Şayet taş sivri ise, o zaman sivri ucu yukarıya getirmek gerekir.
Bu taş sınırsız imkanlar taşıdır, size geniş ufuklar açar.
Hayal kuranların taşı olarak da tanınır. Kendinizi sınırlanmış, engellenmiş, dar düşünce kalıpları ya da modası geçmiş davranışlar içine sıkışmış hissettiğinizde bu taşı kullanabilirsiniz.
Özellikle kendi bildiğini okuyan genç insanlar için çok uygundur.
Aventurin taşı hücre yenileyici ve gençlik verici etkilere sahip bir taştır.
Hayal kuranların taşı olarak da tanımlanır ve kişinin hayallerini gerçeğe taşımasında etkilidir.
Yaşlılıkla savaşmakta etkilidir.
Aventurin neşe saçıcı bir taştır ve kullanımı ile hem kullanan kişiye hem de onun çevresine neşe duyguları getirir.
Duygusal bakımdan dengeleyicidir ve depresyona karşı etkilidir.
Kendinizi mutlu hissetmek için kullanabileceğiniz bir taştır.
Şans taşı olarak kabul edilir.
Bazı kaynaklarda turuncu aventurin konusunda yanlış anlaşılmalara neden olabilecek şu şekilde bir bilgi verilmekte; iki çeşit (turuncu) aventurin olduğu ve birisinin kuvars grubuna ait olup turuncu aventurin olarak bilindiği, diğerinin ise feldspar olup güneştaşı olarak bilindiği ve bu ikisinin karıştırılabileceği söyleniyor.
Feldspar olan güneştaşı aventurinden ayrı bir taştır ve aventurin ile aynı grupta değildir. Aventurin bir kuvarstır ve rengine bağlı olmaksızın tüm renkleri için kimyasal formulü SiO2'dir.
Güneştaşı ise hem fiziksel görünüş hem de kimyasal formulü bakımından farklıdır. Dolayısıyla karıştırılmasına imkan yoktur. Sadece taşları yeni tanımakta olan birisi bu taşları birbirine karıştırabilir.

11 Ocak 2010 Pazartesi

Saç Dökülmesi




Saç Dökülmesi

Merhabalar ;

Sizler için bugün paylaşacağımız konumuz Saç Dökülmesi isimli konudur. Yıllarını vermiş olan doktor arkadaşlarımızın araştırmaları sonucunda sizler için çok önemli bilgilere ulaştık. Buyurun yapılan araştırmalarımızı inceleyebilirsiniz ...

Saç Dökülmesi



Yeşil çayın vücuttaki hormonların dolaşımı üzerinde çok fazla etkili olduğu kanıtlanmıştır.
Yüksek miktarda yeşil çay tüketimi, seks hormonunu (erkeklerde testosteron) bağlayan proteinin yani globulin”in (SBHG) düzeyini hemen arttırıyor. Kandaki SBHG oranının artmasının androjenetik alopesinin (erkek tipi saç dökülmesi) etkilerini azaltmada yardımcı olabileceğine inanılıyor. SBHG”ye bağlanan testosteron hormonu bioaktif özelliğini yitiriyor ve saç köklerinde dehidrotestosteron”a (DHT) dönüşemiyor.

Özgür testosteron oranını düşürüyor
Erkeklik hormonu testosteron, kanda alfa beş redüktaze adlı bir enzimle etkileşerek, genetik yatkınlığı olan erkeklerde saç dökülmesine yol açtığı düşünülen Dehidrotestosteron (DHT) adlı başka bir hormona dönüşüyor. Kandaki SBHG konsantresindeki artış, özgür testosteron oranını büyük ölçüde düşürüyor.

Yeşil çay”ın ayrıca, testosteron”u saç döken dehidrotestosteron”a (DHT) dönüştüren bir. tür alfa beş redüktaze enzimi”ne de etki ettiği düşünülüyor.

Yeşil Çay”ın bu iki ayrı lakin birbirini tamamlayıcı özelliğinin androjenetik alopesi (erkek tipi saç dökülmesi) üzerinde etkili olabileceğine inanılıyor.

Araştırmalar çok yetersiz
Yukarıda hep böyle “inanılıyor”, “düşünülüyor” gibi ifadeler geçmesinin sebebi, yeşil çay hakkında yapılan araştırmaların halen çok yetersiz olması, özellikle de yeşil çay ve saç kaybı konusunda henüz yapılmış ciddi klinik deneylerin olmaması ve tüm bu bilgilerin halen tahmin düzeyinde kalması.

Ayrıca, saç dökülmesinin de dışında bir çok rahatsızlığa iyi geldiği iddia edilen ve Doğu”da asırlardır kullanılan Yeşil Çay”ın öyle günde bir-iki fincan tüketilmesi pek bir işe yaramıyor.

Uykusuzluk ve çarpıntı yapabilir
Çinliler, Japonlar, vs. bizdeki çay tiryakilerinin çay içmesi gibi sabah, öğle, akşam her fırsatta yeşil çay içiyorlar. Yeşil çayın şu ana değin kanıtlanmış bir yan etkisi de yok. Ancak içeriğindeki yüksek oranda kafein kimi kişilerde, (özellikle de günde dört-beş fincan içenlerde) uykusuzluğa, çarpıntıya, sorunlara yol açabiliyor.

Bu uyarıyı dikkate alın!
Saç dökülmesine karşı yeşil çayı denemek isteyenlere bir uyarı daha, diğer tüm saç kaybı tedavi yöntemlerinde yada ilaçlarında olduğu gibi etkisini görebilmek için yeşil çayı da en az altı ya da 12 ay düzenli (günde dört-beş fincan) içmeniz gerekmektedir ...

Seylan Diyeti




Seylan Diyeti

Merhabalar ;

Sizler için çok önemli bir konuyu inceledik ve vardığımız kanıları sizler için sitemize ekliyoruz. Buyurun araştırmalarımız sizlerle. Seylan Diyeti ile ilgili araştırmak istediğiniz ne varsa sizler için sitemizde sizlere sunmaktan gurur duyuyoruz. Buyurun yapılan araştırmalarımızı inceleyebilirsiniz ...

Seylan Diyeti



Özellikle sindirim sisteminde düzenleyici ve hazmı kolaylaştırıcı etkisi vardır. İyi bir antioksidandır.Vücutta metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin atımını sağlar. İçeriğindeki i kafein metabolizmayı hızlandırır ve kilo vermeye yardımcı olur.Alternatif olarak yeşil çayda tercih edilebilir.
Sabah:
1 dilim taze ananas (yada greyfurt),2 çay kaşığı zencefil,1 katı yumurta yada 60 gr.yağsız beyaz peynir ,şekersiz siyah yada yeşil çay
Ara: 1 elma rendesi üzerine 1 tatlı kaşığı tarçın yada 1 armut üzerine tarçın
Öğlen: Körili soslu kabak, haşlanmış körili esmer pirinç ( sebze alternatifi olarak soya fasülyesi,patlıcan,brokoli,karnabahar ve koyu yeşil yapraklı sebzeler tercih edilebilir)
Ara: 1 dilim taze ananas yada yarım greyfurt yada 1 küçük muz,2 adet diyet bisküvi,yeşilçay
Akşam: Balık biftek yada baharatlı hindi veya tavuk göğüs; yeşil salata
Yada yağsız ve baharatlarımızla hazırlanmış 7 yemek kaşığı kurubaklagil,yeşil salata
Gece: Demlenmiş çubuk tarçından çay ...

10 Ocak 2010 Pazar

İshale ne iyi gelir ?




Merhabalar ;

Herkesin başına gelebilecek doğal birşeydir. Yediğimiz yiyecekler sonucunda zaman zaman hepimiz ishal belasına bulaşırız.

Bakınız, aslında "eyvah ishal oldum" demek yerine aşağıdaki yöntemleri deneyebilirsiniz.



İshale ne iyi gelir ?



  • Bu genelde en çok uygulanan pratik yöntemdir.Arzu edildiği kadar kuru türk kahvesinin üzerine 5-6 damla sıkılır.Yuvarlak hale getirilen bu karışım çiğnenmeden hap gibi yutulur.
  • Taze haldeki pelit bir bardak suda 10 dakika kaynatıldıktan sonra içilir.
  • Bir çay kaşığı tarçın bir kaynar barda suya atılır.10 dakika bekleme süresinin ardından günde 3 bardak içilir

Ayak Kokusu Nasil Giderilir ?




Merhabalar ;

Herkesin sorunudur ayak kokusu, özellikle de yaz günüyse ayaklar ayakkabıdan çıktığında etrafı rahatsız edecek kötü kokuların çıkmasına sebep olur. Hele bir de spor ayakkabı giyiyorsanız vay halinize :)

Bu konumuzda sizlere ayak kokusu için bitkisel tedavi yöntemlerinden bahsedeceğiz...

A
şağıdaki yazının tüm hakları sahiplerine aittir. Sitemiz kesinlikle yazının bize ait olduğunu savunmamaktadır. Yazının kime ait olduğu bilinmediği için kaynak gösterilememektedir.

Ayak Kokusu Nasil Giderilir ?



Ayak Kokusu için Bitkisel Çözümler:

  • Kına ve sirke suda kaynatılır. Elde edilen su ile ayaklar yıkanır.

  • Ada çayı rendelenmiş havuç ile birlikte suda kaynatılır. Süzülerek elde edilen su ile tedavi müddetince ayaklar bol bol yıkanır.

  • Akhuş ağacının yaprakları kurutulduktan sonra ufalanmadan kaynatılır. Süzülerek elde edilen sıvı ile yatmadan önce ayaklar bol bol yıkanır.

  • Ayrıca bildiğimiz çayı ılık bir şekilde 10 dakika ayaklarımızda bekletirsek 10 gün içinde ayak kokusunun sona ereceğini göreceksiniz.

9 Ocak 2010 Cumartesi

Muzun Faydalari




Merhabalar ;

Pahalı olduğundan dolayı birçok insanın evine muz girmez, girerse de yılda bir. Fakat muzun ne kadar faydalı olduğu bilinse pahalı bile olsa herkesin evine gireceği kesin. Sadece tadı için alınan muz aslında birçok derde deva bir meyve. Allah'ın yarattığı hiçbirşeyin boşa olmadığı bir kere daha ortaya çıkıyor.

İşte muzun faydalarından bazıları :

MUZ

: B6 vitamini, potasyum ve folik asit (B9 vitamini) bakımında çok zengin bir besin olan muzda B1, B2, C, D, E ve P vitaminleri ile magnezyum, bakır, demir ve fosfor mineralleri de bulunur.

Muzun Faydaları

: Muz özellikle mideye çok faydalıdır. Mideyi güçlendirir ve korur. Ülser ve gastrit rahatsızlığı olanlara çok iyi gelir. Kabızlığı giderir. Böbrek iltihabı ve bağırsak hastalıklarında yararlıdır. Kandaki kolesterol oranını düşüren muz, kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur. Stresi azaltır ve tansiyonu düşürür. Adet sancılarını azaltır. Vücudun ve beynin yorgunluğunu giderir. Enerji verir. Hastaların iyileşmesini hızlandırır. Kemik gelişimini destekler. Krampları engeller. Öksürüğe ve göğüs ağrılarına iyi gelir.

Muz Nasıl Kullanılır?

Muz taze olarak yenmesinin yanında, yüz ve cilt bakımında da sıklıkla kullanılır. Cildi besler ve temizler. Muz, limon suyu ile merhem haline getirilip egzama üzerine sürülürse faydası görülür. Tam olgunlaşmamış olan muzun hazmı biraz zor oluğundan muzu olgun olarak yemek gerekir.

b12 vitamini nelerde bulunur




B-12 Vitamini Nelerde Bulunur

Merhabalar ;

Bugün sizler için B-12 Vitamini Nelerde Bulunur isimli konuyu açıklayacağız. Çok merak ettiğiniz bu konu şimdi sizler. Buyurun araştırdığımız konuyu hep birlikte inceleyelim ...

B-12 Vitamini Nelerde Bulunur



B12 vitamini suda eriyen bir vitamindir, fakat diğer suda eriyen besinlerden farklı olarak karaciğerde, böbreklerde ve diğer vücut dokularında depolanır. Kobalt minerali içerir ve dolayısıyla kobalamin olarak da bilinir.
Özellikle vejetaryenler ve yaşlılar b 12 vitamin eksikliği riski altında olduklarından, hakkında öğrenilebileceğiniz ne varsa öğrenmek ve takviye alırken göz önünde bulundurmak özellikle önemlidir.

B12 vitamini genellikle bitki besin kaynaklarında mevcut değildir ve vejetaryenlerin diyetlerinde yeteri kadar tüketmemeleri olasıdır. Aynı zamanda kobalamin düzeyleri yaşla düştüğünden, yaşlı insanlar olası eksiklik belirtilerini kendilerinde izlemelidirler. Mamafih, yaşlılardaki eksiklikler genellikle beslenme eksikliğinden değil vitaminin uygun olmayan emiliminden kaynaklanır.

B12 vitamin eksikliği belirtileri vücut rezervleri tamamen tükeninceye kadar kendilerini beş veya altı yıl belli etmeyebileceklerinden dolayı, b 12 vitamin takviyesi almayı her zaman göz önünde bulundurmak anlam kazanır. Eğer yeterli miktarda tükettiğinizden emin değilseniz kan testi yaptırabilirsiniz ...

8 Ocak 2010 Cuma

Şeker Hastaliği




Şeker Hastalığı

Merhabalar ;

Sizler için bugün muhteşem bir konuyu açıklıyoruz Şeker Hastalığı isimli konumuzdaki gelişmeleri sizler için sitemize ekledik. Yapılan araştırmalar sonucunda kesin bir kanıya varan doktor arkadaşlarımızın açıkladığı sözler şimdi sizlerle. Buyurun yapılan araştırmaları inceleyebilirsiniz ...

Şeker Hastalığı



Diabet, diğer adıyla şeker hastalığı, sık görülür ve ciddî sonuçlara yol açar.Pankreasın ürettiği insülinin yetersizliği veya etkisizliğinden kaynaklanır. İnsülin olmayınca, besinlerle aldığımız şeker ve diğer besin unsurları, ihtiyaç duyan hücrelere giremez. Böylelikle, hücreler şekersizlik çekerken, kanda şeker normal değerlerin üstüne çıkar. Kanda şekerin çok artması, zehir etkisi yaratır ve vücudun tüm hücrelerini tahrip eder. Vücut, sürekli olarak kanda bir miktar şekere (glukoza) ihtiyaç duyar. İnsülin kan dolaşımındaki glukozu hücrelere taşımakla görevlidir. İnsülin pankreas tarafından üretilen bir hormondur.
Hücrelerdeki glukoz, günlük yaşamımızı devam ettirmeyi sağlayacak enerji kaynağıdır.

Kirmizi Pancarin Faydalari




Kırmızı Pancarın Faydaları

Merhabalar ;

Sizler için bugünkü konularımızdan birisi olan Kırmızı Pancarın Faydaları isimli konu şimdi sizlerle. Merakla beklemekte olduğunuz bütün kelimeleri ve araştırmalarınızı sizler için sitemize ekliyoruz ve eklemeye devam edeceğiz. İyi eğlenceler ...

Kırmızı Pancarın Faydaları



Kırmızı Pancar kanı temizliyor, kansere, diyabete ve vereme karşı koruyor!

Hastalıkların kol gezdiği bir dönemde yaşıyoruz. Sentetik ilaçlar ile adeta köşe kapmaca oynuyoruz… Her bir yandan korkuların, yapay gıdaların, kozmetiklerin ve sonunda değişik hastalıklara sebep olan binlerce ürününün pazarlandığı günümüzde sağlıklı kalmak adeta bir sanat! Tabii bu sanat araştırma ve uygulama ile alışverişte başlayıp, mutfaktan, sofraya devam eden bir zincir…
Alışverişlerimizde tüm günlük ihtiyaçlarımızı doğamıza en uygun doğal ürünleri seçerek, hazırlamada ürünün özelliklerine ve etkilerine dikkat ederek, tüketirken de zamanlama ve oranına hassasiyet göstererek hem çevremiz, hem kendimiz hem de ailemiz için sağlıklı ve huzurlu bir yaşam sürmek mümkün
Bağışıklık sisteminizi güçlendirerek kış aylarının müzmin hastalığı gribe yakalanmadan yaşamak ister misiniz, mide ve bağırsaklarınızı rahatlatarak gaz sancısından kurtulmaya ne dersiniz, kanınızı adeta yıkayarak mikroplardan arınmak nasıl olur? Karaciğerimizi mutlu etmek, cildimizi güzelleştirmek, sinirlerimizi sakinleştirmek de artık çok kolay… En önemlisi aynı anda, şeker hastalığı, verem ve kanserden korunmak!
Nasıl mı? Kırmızı yuvarlak, tatlımı tatlı, harika olur salatası, kış mevsiminde her akşam sofralarda kırmızı pancar, mazide kalır korkunç hastalıklar…
Tabiattan şifamızı alarak kırmızı pancar ile tanışmaya veya tanıyorsanız geçmişten günümüze bu muhteşem bitkiyi tüm özellikleri ile yakından incelemeye ne dersiniz?
Kırmızı Pancar/ beta vulgaris
Ispanakgiller/ chenopodiaceae ailesindendir. Anavatanı Akdeniz Bölgesi olup, çok eski zamanlardan bu yana besin maddesi olarak kullanılıyor. Arkeologlar Mısır mezar taşlarındaki bazı bitki resimlerinin pancar olduğunu ileri sürerler. Kırmızı pancarın toprak içindeki yumruları kırmızı renkte olup, şeker pancarından daha küçük olan kırmızı pancar ince köklü iki yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları da şeker pancarına göre daha kırmızıdır. Ege Bölgesi’nde halk arasında kırmızı pancar “çükündür” olarak bilinir. Ülkemizde hemen her bölgede yetişir.
Muhteşem sebze “Kırmızı Pancar” nasıl yetişir?
Kırmızı pancar tohumları bahar başından, yaz sonuna kadar ekilebiliyor. Erkenci denen çeşitlerde Ekim’den itibaren ortalama 4- 4,5 ayda, diğer türlerde ise 6 ayda hasat edilebilir. Birinci yıl pancar ve üzerinde rozet şeklinde yer alan yapraklar gelişiyor. İkinci yıl üzerindeki yapraklar, çiçekler, meyveler ve tohumları taşıyan sürgün meydana geliyor. Olgunlaştığını, en dıştaki yaprağın sararmasından ve türüne göre, gereken iriliğe ulaşmasından anlamak mümkün.
Bol yapraklı olan ve ıspanak gibi değerlendirilen bu sebze gelişmiş kök yapısı sayesinde kuraklığa karşı da çok dayanaklı. Ancak ana kazık kök zarar görürse, hafif susuzluğa bile dayanamıyor yani bir o kadar da narin!
Kabuğunun ya da etinin rengi koyu kırmızı ya da morumsu kırmızıdır. Organik maddece zengin, derin ve killi topraklarda iyi gelişim gösterir. Çok asitli topraklardan hoşlanmaz. Çimlenmenin başarılı olması için tohumun toprakla temas etmesi gerekir. Tuza dayanıklıdır. Topraktaki bor miktarının düşük olmaması gerekir Aksi takdirde, büyüme yavaşlar ve yumruda lekeler oluşur. Yani kırmızı pancar alırken düzgün yuvarlak hatlı, kırmızı-mor renkli, lekesiz ve olgun olanı tercih etmek gerekiyor!
Vitamin ve mineral zengini "Kırmızı Pancar"
A, B, C ve P vitaminlerinden zengindir. Serinletici, iştah açıcı, besleyicidir. Bileşiminde bulunan ve radyoaktif bir eleman olan rubidyumun sindirim üzerinde olumlu bir etkisi vardır. Pancar aynı zamanda fosfor, demir, bakır, potasyum, magnezyum, kalsiyum, brom, çinko, manganez ve şeker bulunur.
İnsan vücuduna mucize etkileri
Kırmızı pancar alyuvarların oluşmasında rol oynar. Kırmızı pancarın suyu en güçlü kan düzelticilerden biridir. Havuç suyuyla yarı yarıya karıştırılan kırmızı pancar suyu, günde 400 gr. içildiğinde alyuvarların sayısını kısa zamanda yükseltir.
Damarlarda toplanan mineral kalsiyumu en iyi eritebilen de yine pancar suyudur. Zerdeçal, mürrisafi veya tarçınla pişirilmiş kırmızı pancar, karaciğer ve dalaktaki tıkanıkları açar. Böbrek ve safrakesesi temizler.
Pişirilmiş ve ezilmiş kırmızı pancar şişliklere sarılırsa, şişlikleri indirir.
Kırmızı pancar suyu içmek, rahmin fibromlarını ve miyomları ile göz perdelerini eritir, yüksek kan şekerini ve tansiyonu indirir.
Prostat, verem ve sinir hastalıklarında faydalıdır.
Ilık pancar suyu kulağa damlatılırsa, ağrısını keser ve iltihaplanmayı durdurur.
Kafa derisine sürülürse kepeğe karşı çok iyi gelir.
Mide ve bağırsak üzerinde olumlu etkisi vardır.
Kemik zafiyeti olanlara çok fayda verir.
Karaciğer hastalıklarına karşı koruyan özelliği ile tanınır ve karaciğerin düzenli çalışmasını sağlar. B vitaminleri ve fosfor ile sinirleri yatıştırır.
İçinde bulundurduğu radyoaktif madde ile vücudu şeker hastalığına, vereme ve kansere karşı koruyor.
Almanya’da Dr. Sigmund Schmidt ve Macaristan’da Dr. Ferenczi bu bitkiyi lösemi ve kanserde önleyici ve tedavi edici olarak kullanmaktadırlar.
Nasıl tüketilir?
Kırmızı pancar Avrupa’da yemeği yapılan bir sebze, yurdumuzda turşusu meşhur. Salata olarak tüketmeyi alışkanlık haline getirirseniz aslında en faydalısı bu! Ancak, çeşni vermek için salata içine katılan baharat ve fabrikasyon sirke gibi yoğun asitli soslar pancarın sindirimini güçleştirir, bu yüzden salatanıza biraz sızma zeytinyağı, biraz limon ve doğal kaya tuzu ile hafif bir sos hazırlayabilirsiniz. Limon yerine doğal nar ekşisi veya organik turunç ekşisi ya da evde yapılmış elma veya vişne sirkesi de kullanabilirsiniz. Özellikle vişne sirkesi ile harika oluyor…
Maydanoz ve kereviz yaprakları kırmızı pancarın faydasını arttırıyor.
Kırmızı pancar kaynatılıp içilirse idrar söküyor, mide ekşimesini ve mide ağrısını gideriyor. Kan yapıyor, karaciğere de faydalı oluyor. Yapraklarını da taze olarak yiyebilirsiniz, salatalarınıza katabilirsiniz.
Kırmızı pancar suyu, karalahana, ıspanak, havuç veya semizotu suyuyla karıştırılabilir.
Kırmızı pancar suyunu içerken 30-50gr’dan başlayarak 400 grama kadar çıkmak mümkündür. İlk önce 50gr. kırmızı pancar, 150gr. havuç suyuyla karıştırılır, sonra 75gr. kırmızı pancar, 125 gr. havuç suyu, sonra 100gr. kırmızı pancar, 100gr. havuç suyu, sonra da saf kırmızı pancar, su ile karıştırılarak içilir

Dikkat şeker hastası olanlara zararlı!
Bu kadar olumlu etkisinin yanında şeker pancarının sakıncalı olduğu durumlar da var! Şeker hastalığına karşı koruyor ancak şeker hastası olanlara içerdiği yüksek şeker miktarından dolayı zararlı. Şeker hastaları kırmızı pancarı tüketmemeli!

Yüksek tansiyonu olanlar az miktarda tüketmelidir.
Kaynaklar:
Gerçek Tıp/ Dr. Aidin Salih .
Türkiye’de Bitkiler İle Tedavi/ Prof. Dr. Turhan Baytop
Şifalı Bitkiler/ Prof. Dr. Ahmet Maranki
Bitkisel Protein İle Dengeli Beslenme/ Müheyya İzer
İksir-i şifa/ Halit Özgülen
Doğal Tedavi Yöntemi/ D. Ulvi Türkmenoğlu

7 Ocak 2010 Perşembe

Aloe Vera Ürünleri




Aloe Vera Ürünleri

Merhabalar ;

Bugün sizler için muhteşem bir konuyu açıklıyoruz. Aloe Vera Ürünleri isimli konuyu sizler için çok emek vererek araştırdık ve edindiğimiz sonuçları sitemize ekledik. Merakla beklemekte olduğunuz Aloe Vera Ürünleri isimli konumuz sizlerle. Buyurun araştırmalarımızı inceleyebilirsiniz ...

Aloe Vera Ürünleri



Özelikle yanıkların tedavisinde ve yaraları iyileştirmede kullanılan bu bitki şifalı yönleri nedeniyle bugün de bitkisel tedavi içerisinde yer alan tıbbi bitkilerden biri olarak ilgi görmekte ve de üzerinde araştırmalar yapılmaktadır. Aloe vera içinde vitaminler, mineraller, amino asitler ve enzimler içeren yapısıyla besleyici özelliği güçlü olan bir bitkidir.
Her ne kadar aloevera bitkisi zambakgiller ailesinden ise de, görüntüsü kaktüse benzeyen dolgun bir bitkidir. Evde yetiştirilmesi kolay olup, küçük yanık, kesik ve çizikler için bile, yaprağı ikiye ayırıp etli kısmı doğrudan yaranın üzerine konularak kullanılabilir.

Aloe vera bitkisi Afrika kökenli olup, Mısırlıların bu şifalı bitkiyi M.Ö 1500 tarihlerinden bu yana bitkisel tedavi amaçlı kullandıklarına dair kayıtlara rastlanmıştır. Aloe vera bitkisi günümüzde Batı Hint Adalarında ve Güneybatı Amerika’da ticaret amaçlı olarak yetiştirilmektedir.

Ayak Mantari Tedavisi




Ayak Mantarı Tedavisi

Merhabalar ;

Sizler için muhteşem bir konuyu daha açıklıyoruz. Sizlerin çok merak ettiği konu olan Ayak Mantarı Tedavisi ile ilgili istediğiniz tüm bilgilere ulaşabilirsiniz. Buyurun yaptığımız araştırmaları inceleyebilirsiniz. Karar sizlerin fakat daha önce doktorunuzun vermiş olduğu tavsiyeleri dinleyiniz ...

Ayak Mantarı Tedavisi



Elma Suyu Sirkesi: 1 bardak elma suyu sirkesiyle, 1 bardak sıcak suyu karıştırın ve seramik veya cam kaseye dökün. İltihaplanmış bölgeyi 10 dakika içinde bekletin ve sıcak suyla yıkayıp, her gün tekrarlayın. İyileşmesini hızlandırmak içinse bölgeyi elma suyu sirkeli ve sıcak sulu pamukla bandajlayın. Tüm gece bekletin sabah çıkarın ve tekrar aynı işlemi uygulayın.

Sarımsak: Eğer sarımsağı kapsül şeklinde kullanacaksanız reçeteye uyacak biçimde kullanın. Eğer çok kötü değilse iltihaplı bölgeye sarımsak yağı uygulayabilirsiniz.

Üzüm Tohumu Suyu: İltihaplı bölgeyi sabun ve suyla yıkayın ve durulayın. Pamukla bölgeye üzüm tohumu suyunu uygulayın ve hava alması gerektiği için kesinlikle bandajlamayın veya üstünü kapatmayın. Günde iki defa yapmanız gerekmektedir.

Çay Ağacı Yağı: İltihaplı bölgeyi sabun ve suyla yıkayın ve durulayın. Pamukla bölgeye çay ağacı yağını uygulayın ve hava alması gerektiği için kesinlikle bandajlamayın veya üstünü kapamayın. Günde iki defa yapmanız gerekmektedir.

Keklikotu Yağı: İltihaplı bölgeyi,sabun ve suyla yıkayın ve durulayın. Pamukla bölgeye keklikotu yağını uygulayın ve hava alması gerektiği için kesinlikle bandajlamayın veya üstünü kapamayın. Günde iki defa yapmanız gerekmektedir ...

6 Ocak 2010 Çarşamba

Sari Kantaron Otu




Sarı Kantaron Otu

Merhabalar ;

Sizlere bugün çok önemli konulardan birisi olan Sarı Kantaron Otu isimli konuyu açıklayacağız. Yıllarını veren doktorlarımızın yaptığı açıklamaları sizler için sitemize ekliyoruz. Buyurun araştırmalarımızı inceleyebilirsiniz. Fakat öncelikle doktorunuzun verdiği tavsiyelere dikkat ederek davranışlarınızı sergileyiniz ...

Sarı Kantaron Otu



Hypericum perforatum L. Tarla, yol ve orman kiyilarinda, tepelerde
ve çayirlarda Temmuz'dan Eylül'e kadar çiçeklenen ve ülkemizde, sari
kantaron, kanotu, kiliçotu, mayasilotu ve yaraotu gibi yöresel adlara
da sahip olan sifali bir bitkidir. Bitki 25-60 cm boyunda olup, çok
dallidir ve saplari ayri oldugu halde bir semsiye biçimindeki
çiçekleri 5 parçali, korolla altin sarisi renkli ve kenarlari siyah
renkli guddeli tüyler ile çevrilidir . Erkek organlari çok adette ve
3 demet halinde bir araya toplanmistir. Yapraklar isiga karsi
tutuldugunda, yag guddeleri, parlak noktaciklar halinde kolaylikla
görülür. Bitkiye binbirdelik otu denmesi bu özellikten ileri
gelmektedir. Yanilmamak için, tam olarak açmis bir çiçegi
parmaklarinizin arasinda ezdiginizde, ondan kirmizi bir su aktigini
göreceksiniz.

Tirnak Mantari Tedavisi




Tırnak Mantarı Tedavisi



Merhabalar ;

Sizler için bugün Tırnak Mantarı Tedavisi isimli konuyu açıklayacağız. Yıllardır uğraştığınız ve bir türlü kurtulamadığınız o konumuz şimdi sizlerle. Buyurun yaptığımız araştırmalarımızı inceleyebilirsiniz. Fakat öncelikle doktorunuzun vermiş olduğu tavsiyelere uyunuz ...

Tırnak Mantarı Tedavisi

Tırnak mantarı, tırnağın kepeklenmesine ve kalınlaşmasına neden olur. Tırnak doğal renginden farklı bir hal alarak, ağaç kökü görümünü alır. Bu haldeki tırnağı kendiniz kesemezsiniz. Tırnak Mantarının tedavisi uzun sürer çünkü tırnağın uzama sürecine bağlıdır.

"Mantar"lar çeşitli sorunlara yol açan bir "canlı hastalık etkenleri"dir. Mikroplardan, virüslerden, parazitlerden farklı bir yapıya sahiptirler. Genellikle yaşamlarının iki dönemi vardır. Bunlardan birisi hastalıkları yaptıkları sıradaki "canlı" halleri, diğeri ise bir anlamda "tohum" olarak kabul edeceğimiz, bir "konağa(taşıyıcı)" bulaşana kadar yaşanılan ortamda bulunan "spor" halleridir.

Bu nedenle dayanıklıdırlar, uygun ortamlarda uzun süre kalabilirler ve hastalık meydana getirebilirler. Kolay bulaşırlar. hastalık geçirildiği sırada "bağışıklık" oluşturmadıkları için hastalığın tekrarlamasına yol açabilirler.


Tuttukları organ ve yerleştikleri bölgeye göre farklı yakınmalara yol açabilirler. Bu yakınmalar çok hafif olabilir. Tedavi ile kısa sürede yakınmalar kaybolur.

"Yakınmaların kaybolması hastalığın iyileşmesi" anlamına gelmez. Her bölge ve her tip mantar hastalığının farklı bir tedavi süresi vardır. Ayak mantarlarında bu 8-10 haftaya kadar uzayabilir. Ancak durumu, içinde olduğu koşullar bu sürenin uzamasına yol açabilir. Tedavi düzenli uygulanmalıdır.

Ayaklarda genellikle parmak arasında ve parmak aralarının ayağın üstüne ve altına doğru uzanan bölümlerinde gelişir. Erkekler sıklıkla askerlik sırasında veya yatılı okullarda hastalığı kaparlar.

Kadınlar ise sıklıkla çevrelerinde bulunan ve temas ettikleri veya havlu, giysi, çorap, terlik gibi ortak eşya kullandıkları zaman etkeni alırlar. Doğrudan temas da belirli mantar hastalıklarına yol açabilir.

Toplum içinde yaygın olarak görülür. Sporlar vücuda alındığında sıcak ve nemli ortamlarda aktif hale gelir, hastalık belirtileri ortaya çıkar. Derinin durumun ve özellikleriyle, kişide bulunan, diyabet gibi başka hastalıklar da mantarın oluşmasını kolaylaştırabilir. Ayakkabılar ve çoraplar ter ve rutubeti tutmasından dolayı uygun gelişme ortamlardır.

Mantarın yakınmaları sıklıkla "kaşıntı"dır. Bulguları ise genellikle gözle görülür. Deride kızarıklık, şişlik, yanma, kaşıntı, eğer kaşıma sonucu derinin bütünlüğü bozulmuşsa buna bağlı ağrı ve hassasiyet sık görülen bulgular arasındadır.

Yaşlanma ile derinin daha ince ve hassas olması ve genel vücut direncinin düşüklüğü, mantar enfeksiyonuna yatkınlığı artırır. Tedavi edilmezse yaygınlaşabilir ve farklı bölgelere uzanabilir.

Tırnak mantarı sıklıkla deri mantarının tırnağa bulaşmasıyla ortaya çıkar. Bu doğrudan yayılım yoluyla olabileceği gibi, mantarlı bölgenin kaşınması yoluyla el tırnağına oradan da başka yerlere bulaşabilir.

Tırnak mantarı sağlık sorunu olması yanında ayrıca, tırnağın görüntüsünün de bozan "kozmetik" bir sorun yaratır.

Görüntüsü, tırnağın uç kısımlarının çatlaması ve kalınlaşması, bazen de tırnağın uç kısmından un gibi dökülmesi şeklinde yakınmalara yol açabilir.

Muayenede ise; tırnağın kalınlaşması, üzerinde oluşan farklı biçim ve renklerde çizgileşmeler, renk değişiklikleri, çatlamalar, tabaka tabaka kalkması gibi bulgulara rastlanabilir.

Sedef (psoriasis) ve bazı başka tırnak hastalıklarının belirtileri yanından, parmağa veya tırnağa doğrudan gelen travmalarla oluşan belirtilere ve tırnağın yapısal bozukluklarına benzeyebilir.

Tanısını bir uzmanın koymasında yarar vardır. Hastalık ilerledikçe, tırnak kalınlaşır ve şekli bozulur. Bazen özellikle tırnak yatağına yakın bölgelerde ağrı hissedilebilir. Hastalık tırnağın köküne doğru ilerleyerek sürekli hale gelebilir.

Tanıyı doğrulamak için mutlaka "direkt mantar muayenesi"(=nativ preparat) veya "tırnak kültürü" yapılmalıdır. Bunun yapılması için en az bir aylık süre içinde mantar tedavisi uygulanmamış olmamalıdır. Tedaviye dirençli olgularda ve diğer hastalıklarla ayrıcı tanının tam olarak yapılamadığı durumlarda tanıyı doğrulamadan tedavi uygulanmamalıdır.

5 Ocak 2010 Salı

Soğan Suyunun Faydalari




Soğan Suyunun Faydaları



Merhabalar ;

Sizler için muhteşem bir konuyu açıklamak istiyoruz Soğan Suyunun Faydaları isimli konumuz şimdi sizlerle. Buyurun incelemelerimizi inceleyebilirsiniz. Araştırmalarımıza bakmadan önce lütfen doktorunuzun tavsiyelerini dikkate alınız ...

Soğan Suyunun Faydaları

Geleneksel besin maddelerini kullanarak, zindeliğinize yeniden kavuşmanız mümkün.

Günümüzün yorucu şartları altında kendinizi iyi hissetmek için Mısırlı, Fransız, Çinli ve hatta Japonlar’ın geleneksel besin maddelerini kullanarak, zindeliğinize yeniden kavuşmanız mümkün.

Örneğin Fransızlar gün boyu zindelik amaçlı her sabah bir parça soğan tüketirdi. Araplar ise daha genç ve sağlıklı görünebilmek için soğan suyunu balla karıştırarak gün boyunca içerlerdi. Yüzyıllardır Avrupa’dan Mısır’a, eski Roma’dan Çin’e ve hatta Japonya’ya kadar birçok ülkede tedavi amaçlı kullanılan sarmısak da; mide asidini düzenleyip, sindirime yardımcı oluyor ve kan akışını hızlandırıyor.

İçerdiği maddeler sayesinde derinin kendini yenilemesini hızlandıran safran ise sağlıklı ve canlı bir görüntüye sahip olmanıza yardımcı oluyor. Demir ve çinko bakımından çok zengin bir besin maddesi olan midye; oksijeni hücrelere taşıyor ve metabolizmanın gelişmesini sağlıyor. Ayrıca midye, 18 mikrogram B12 vitamini içeriyor.

Demir Eksikliği Nasil Giderilir




Demir Eksikliği Nasil Giderilir



Merhabalar ;

Bugün sizlere Demir Eksikliği Nasil Giderilir isimli konuyu açıklayacağız. Buyurun araştırmalarımızı okuyabilirsiniz. Hemoglobin, kırmızı kan hücrelerine (eritrosit) rengini veren ve oksijenin kanda taşınmasını sağlayan bir proteindir. Demir ise hemoglobinin temel yapısına giren bir elementtir.

Demir Eksikliği Nasil Giderilir

Akciğerlerden alınan oksijenin hemoglobine bağlanarak dokulara aktarılmasında büyük önem taşır. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre hemoglobin değerlerinin erkeklerde 14 gr/dl, hamile olmayan kadınlarda 12 gr/dl'nin altına düşmesi "anemi" olarak tanımlanır. Demir eksikliği ve buna bağlı olarak oluşan anemi ise "demir eksikliği anemisi" olarak adlandırılır. Tüm dünyada erkeklerin % 20'sinde, kadınların % 35'inde ve hamilelerin % 50'sinde görülür. Gelişmiş ülkelerde bu oran çok daha az, ülkemiz gibi az gelişmiş ülkelerde ise çok daha yüksektir.

4 Ocak 2010 Pazartesi

Demir İçeren Besinler




Demir İçeren Besinler



Merhabalar ;

Sizler için bugün Demir İçeren Besinler ile ilgili bilgiler vereceğiz. Aslında Demir İçeren Besinleri kısıtlamak kesinlikle doğru değil ama sizler için edindiğimizi bilgilerimizi paylaşıyoruz. Buyurun isterseniz edindiğimiz bilgileri okuyunuz ...

Demir İçeren Besinler

Et, pekmez, yumurta, soya fasulyesi, kuru meyveler, yeşil yapraklı sebzeleri demir içeren gıdalar arasında sayabiliriz. Çay demirin emilimini azaltacağı için birlikte alınmamalıdır. C vitamini ise demirin emilimini artırır.

3 Ocak 2010 Pazar

Elma Sirkesinin Faydalari




Elma Sirkesinin Faydalari

Merhabalar ;

Sizler için çok önemli konulardan birisi olan Elma Sirkesinin Faydalari isimli konuyu açıklayacağız. Elma sirkesi genelde zayıflamak için kullanılıyor olmuş olsa'da çok önemli detayları bulunmakta şimdi sizler için sitemize eklediğimiz ve çok araştırdığımız konuyu sizlere sunuyoruz. Buyurun inceleyebilirsiniz ...

Elma Sirkesinin Faydalari



Elma sirkesi zayıflatır mı, elma sirkesinin faydaları, elma sirkesi nedir, elma sirkesinin zayıflamaya etkileri nelerdir, diyet yaparken elma sirkesi, diyet ve elma sirkesi, elma sirkesi nasıl zayıflatır, elma sirkesinin faydaları, elma ve sirkesi…

diyet yapmayı düşünen ya da diyete başlayan çoğu bayan önce bir ön çalışma yapar ve araştırır.zayıflamaya etkisi olan besinler, nasıl çabuk kilo verilir, kilo verirken sarkmamak için ne yapmak gerekir vs..biz de sizler için bilgeis kadınca olarak bir araştırma yaptık ve en çok kullanılan yöntemlerden elma sirkesi ve elma sirkesinin etkilerini ele aldık.bu yazımızda elma sirkesi hakkında merak ettiğiniz herşeyi öğreneceksiniz.

Öncelikle şunu öğrenelim elma sirkesinin faydaları nelerdir ?
Elma sirkesi, doğal bir yasam iksiridir!

Bileşim: Kalsiyum, fluor, potasyum, magnezyum, sodyum, fosfor, silisyum, A vitamini, Beta-carotin, B1, B2, ve B6 vitaminleri, C vitamini, sirke asitleri, meyve asitleri, pektin, doğal aroma maddeleri.

Meyan Kökünün Faydalari




Meyan Kökünün Faydalari

Merhabalar ;

Bugün sizler için Meyan Kökünün Faydalari isimli konuyu anlatacağız. Yıllardır araştırdığınız fakat bir sonuca varamadığınız muhteşem konumuz hakkında ne öğrenmek istiyorsanız sitemizi gezerek gerekli bilgi ve bilgilere ulaşabilirsiniz. Buyurun isterseniz inceleyin ...

Meyan Kökünün Faydalari



Meyan nedir ve meyan kökü faydaları nelerdir? Meyan bitkisi M.Ö 2000 yıllarından itibaren kullanılmaktadır. Bugünde meyan kökü kullanımı ve meyan hakkında araştırmalar sürekli yapılmaktadır. Meyan güçlü bir besindir. İçindeki maddeler ayrı ayrı ilaç olabilecek niteliktedir. Meyan kökünün içinde tıbbi ilaçlarda kullanılan kumarin izoflavan gibi maddeler bulunmaktadır. Meyan kökünün tıbbi ilaçlarda kullanımı oldukça fazladır.

1 Ocak 2010 Cuma

Yabani İğde




Yabani İğde

Merhabalar ;

bugün sizler için Yabani İğde isimli konuyu açıklayacağız. Yıllardır yapılan araştırmalar sonucunda ulaşılan bilgileri sizler için sitemizde yayınlamak istiyoruz. Sizler için çok önemli bilgilere sahip olan sitemiz sizler için ulaştığı bilgileri yayınlamakta gurur duyuyoruz. Buyurun araştırmalarımızı inceleyebilirsiniz ...

Yabani İğde



3 m den 6 m'ye kadar gelişebilen kışın yapraklarını döken bir ağaçtır. Zone 3 ' e kadar soğuğa dayanıklıdır (Bakınız Zone Değerleri) . Nisan ayında çiçeklenir, ve Eylül-Ekim aylarında olgunlaşır. Dişi ve Erkek ağaçlar vardır ve çiçekler farklıdır, rüzgar ile tozlanma gerçekleşir. Kendine verimli değildir.

Ağaç kumlu , killi ve balçıklı toprakları sever ve azot olarak fakir topraklarda gelişir. Bitki asitli ortamları , nötr ve alkalinli toprakları sever. Gölgede yetişmez. Kuru nemli veya ıslak toprak ihtiyacı vardır ve kuraklığa dayanıklıdır. Yine bitki deniz kenarında yetişebilir ve deniz etkilerine katlanabilir.